Alışkanlık kazanmada hepimizin kendince metotları vardır. Kimimiz bunu çok uzun bir sürede edinirken kimimiz de daha kısa bir zaman diliminde gerçekleştirir. Fakat hepinizin bildiği benim de duyduğum, halk arasında “21 gün kuralı” diye bir kural var. Halk arasında bunun alışkanlıkları edinmek için 21 güne ihtiyacımız olduğu yönünde. Bir alışkanlığı kazanmak için 21 gün boyunca aynı düzende yapılması gerektiğini anlatan kural. 

Biliyorsunuz ki Alışkanlıklar, insan beyninde 20 günde gelişmektedir. Bir şeyi 20 gün tekrarlayan biri, 21. günde alışkanlık kazanmaktadır. Dolayısıyla, yeni bir alışkanlığı yerleştirmek için hiç ara vermeden 21 gün boyunca tekrar etmek gerekmektedir. Yani eski sevgilinizi unutmak için, diyetinize başlamak için, kitap okuma alışkanlığı edinmek için, üç beyazı hayatınızdan çıkartmak için, kısacası hayatınızdan bir şeyleri atmak veya hayatınıza yeni şeyler katmak için 21 güne ihtiyacınız var.

21 gün kuralı ile ilgili; Aşkım Kapışmak’ ın “Alışkanlıklardan vazgeçmek için; 21 gün kuralı diye yazdığı bir cümleyi sizinle paylaşayım: “İnsan beyni 21 günde bir olayı alışkanlık haline getirirmiş. Aynı mantıkla bir olaydan vazgeçmek içinse 21 gün gerekliymiş. Zihnimizin bir şeye alışma süresi 20 gündür, 21. günde alışkanlık haline gelir. 21 gün boyunca tekrar ettikten sonra zihnimiz bunu otomatiğe bağlar.” Yani bir insanın bir şeyi değiştirmek istediğinde niyet ettiği anda olacağını, alışkanlıklarının hemen yeniden şekilleneceğini düşünmesi yerine bunun bir süreç gerektireceğinin bilincinde olması elbette ki faydalıdır. Ama 21 gün gibi kesin bir süre olacağına gerçekten inanması bence biraz değişik bir durum çünkü düşünsenize bir şeyi alışkanlık haline getirmek için 21 gün boyunca tekrar ettiniz ve olmadı, peki şimdi ne yapacaksınız? Vaz mı geçeceksiniz? Hatta tekrar tekrar yaptınız yine olmadı. Öbür taraftan bir başka şeye 7 günde alıştınız… Aaaa nasıl oldu bu peki dersiniz bence… Bu da bir alışkanlığın 21 günde değil insanın alışma sürecinin kendisine özel olduğunu gösterir fikrimce… Bir alışkanlığımızın oluşması sadece farkındalık anında da gerçekleşebilir, 100 yıl denemeye devam etsek bile gerçekleşmeyebilir de. Bunlar iki zıt kutup gibi; konuya olan yatkınlığımıza ya da karşıtlığımıza bağlı olarak bu ikisinin arasında bir dağılım söz konusu.

İşin özü, bence hiç kimse hiçbir alışkanlık için sıfır noktasında sayılmaz. Çünkü hemen hemen her konuyla ilgili olumlu ya da olumsuz birikmişlerimiz var. Hatta bazı alışkanlıklara sahip bile sayılırız ama farkında değiliz. Birçok şeye yatkınlığımız bile var. Bazı alışkanlıklara karşı ise içimizde dirençler mevcut. Herkesin kendisine has bir tabiatı vardır.  Alışma süreçleri de öyle tıpkı duygularının farklı olduğu gibi…