Havalar bu kadar sıcakken, hem de çok sıcakken hepimizin aklına serinlemek için ağaçlar, ormanlar, tabii ki gölgeler geliyor... Ozaman ''Bahçeye bir fidan dikmek, yarına inanmaktır.” Audrey Hepburn'un sözüyle bu yazıda ağaç dikmenin öneminden bahsedelim. Geçen yazimizda ormanlarin korunması gerektiğinden ,yangınlarından bahsetmiştik ağaç konusu açılmışken birde, ağaç dikmenin öneminden bahsedelim biraz. 

Ormanlar hepimizin bildiği gibi doğal hayatı koruyan, doğal hayatın içinde barındığı ortamları sağlarlar. Her türlü börtü böcek, her türlü kurt kuş ormanların içerisinde barınmak durumundadırlar. Bugün yok olan ormanların bulunduğu alanlarda yabani hayvanlar strese girmekte ve saldirganlasmaktadir. Ağaçlar atmosferdeki kötü koku ile amonyak, nitrojen dioksit, sülfür dioksit ve ozon gibi havayı kirleten gazları emer; kabuk ve yaprakları yoluyla havadaki partikülleri filtreler. Ve 4.000 metrekarelik ağaçlık alan, bir yılda 18 kişiye yetecek kadar oksijen üretir. Daha yeni ekilmiş bir ağaç bile haftada en fazla 55 litre suya ihtiyaç duyar ve bu suyu yeraltı suyu olarak doğaya geri bırakır. Bunun yanında havayı serinletir, erozyonu önler, ekonomik fırsatlar yaratır. Besin üretir, deprem ve afetlerden korur. O kadar çok var ki faydası saysam bitmez.

Ormanlar  iş sahalarımızdır. Bizim mesire yerlerimizdir. Hayat kaynağımızdır. Ormanlar doğal afetleri önleyen en büyük engellerdir. Çığ tehlikelerini, heyelanları ve erozyonu önlemektedir. Dolayısıyla ağaç dikmek, onu korumak, bakılması,büyütülmesi çok önemlidir. Ağaçlar da insanlar gibidir. doğarlar,büyürler,beslenirler,çoğalırlar,hatta ölürler her canlı gibi. Dolayısıyla ağaç  dikerken de büyütürken de bir çocuğa bakar gibi bakmak, nazik ve sevgi dolu davranmak gerekir. 

Daha yeşil bir ülke, daha temiz hava, toprak kaymasını önlemek ve yeni nesillerimize yeşil bir dünya bırakmak için hep birlikte elimizden geldiğince, ve fırsat buldukça ağaç dikelim, meyve çekirdeği gömelim, savuralım ve hatta fırlatalım…

Yediğiniz kayısı, şeftali, kiraz, vişne, karpuz, kavun, erik vb. meyvelerin çekirdeklerini lütfen çöpe atmayın, hele çöp poşetlerine asla koymayın. Mümkünse herhangi bir yerde toprağın 10 cm altına gömün. Üzerine de bir bardak su dökün.Gömme imkanınız yoksa bir poşette çekirdekleri biriktirip yanınıza alın  arsa, tarla, toprak yol kenarı, yamaç gibi toprağı gördüğünüz alanlara çekirdeklerinizi savurun. Bu çevre kirliliği değildir aksine çevre için yeni hayattır. Doğa hemen o yeni çekirdekleri kucaklar ve besler. Gelecekte etrafımızı saracak beton ve gökdelenlerden alamayacağımız oksijeni karşılamak için bile bu çekirdeklerden çıkacak ağaçlara ihtiyacımız olacaktır. Unutmayın  bugün fidan yarın nefes.