Orman yangını, doğal ya da insani sebeplerden ortaya çıkan yangınların ormanları kısmen veya tamamen yakmasıdır. Yıldırım düşmesi, yanardağ patlaması ve yüksek sıcaklık gibi doğal sebeplerle çıkan yangınlar ile sigara, tarımsal ürünler nedenli çıkan insan kaynaklı yangınlar vardır. Ormanların yanması ekolojik olarak birçok zarara sebep olur, iklim değişikliği ve kuraklık bunun başlıca sonuçlarındandır. Akdeniz iklim kuşağında yer alan bir ülke olarak bizde, özellikle yaz aylarında kuraklık ve yüksek sıcaklıklar nedeniyle orman yangınlarına karşı savunmasız durumdayız. Son yıllarda artan küresel ısınma ve iklim değişikliği, bu yangınların sıklığını ve şiddetini daha da arttırmıştır. Özellikle son yıllarda yaşadığımız büyük orman yangınları, bu gerçeği acı bir şekilde gözler önüne sermiştir. Antalya ve Muğla başta olmak üzere birçok ilimizde çıkan yangınlar, binlerce hektar ormanlık alanı yok etmiş, binlerce insanımızı evsiz bırakmış ve tarım arazilerine büyük zarar vermiştir. İnsan kaynaklı yangınlar, önlenebilir oldukları için büyük bir üzüntü ve öfke kaynağıdır. Bu noktada toplumsal bilinçlendirme ve eğitimin önemi büyüktür. Orman yangınlarının önlenmesi için herkesin üzerine düşen sorumluluğu bilmesi ve bu bilinçle hareket etmesi gerekmektedir. Bugün bu bilince varmazsak yarın hepimiz nefessiz kalırız. Unutmayalım! Ağaç deyince aklına gölgeden başka bir şey gelmeyenler bu sorunla mücadele edebilirler mi? Elbette ki hayır. Gelecek nesillere oksijen deposu bırakmak istiyorsak bir an önce bu bilince varmamız gerekiyor. Ağacı sadece gölge için kullanıp geleceğimiz için korumazsak nefessiz kalırız. Ciğerlerimiz yanar. Ormanları yangınlara karşı korumak için yapmamız gerekenler aslında çok basit sadece yapmamız gereken;
*Ormanlara cam ve cam kırıkları atmamak. (Cam, güneş ışığını odaklayabilir. Odaklanan ışık tutuşma yoluyla çimenlerin alevlenmesine ve dolayısıyla yangının oluşmasına neden olabilir.)
* Mangal küllerini söndürmeden dökmemek. Çünkü çimenlerin tutuşarak yangın çıkarma olasılığı vardır.
* Halk görevli kişiler ve çevre örgütleri tarafından bilinçlendirilmeli, bu konuda seminerler ve konferanslar düzenlenmelidir.
* Ormanda ateş yakmamak, yakmak zorundaysak çimensiz bir alanda ateşin etrafına taş koyarak yakmalıyız. Güvenlik tedbiri almadan yakmamak,
* Yakılan ateşi söndürmeden bırakmamak. Özellikle mangal için yakılan ateşin söndürülmeden bırakılmaması gerekiyor.
* Sönmemiş sigara izmariti ve kibriti yere atmamak
* Orman içinde veya bitişiğindeki tarlalarda istenmeyen otları veya tarla anızını yakmamak
* Gece aydınlatma için ormanda ateş ile dolaşmamak
* Çocukların orman içinde ateşle oynamasına izin vermemek
* Eğlence veya gösteri için ormanda ateşle bir şeyler yapmamak ve ateş yakmamak
* Tarla büyütmek veya tarla alanı açmak için ormanı yakmak veya ormanı bu sebeple yakınca yangının kontrolden çıkması. Gelecek kuşakların ormanları azalıyor. Karbon, oksijen dengesi oksijen aleyhine bozulduğundan atmosferde biriken fazla miktardaki karbondioksit iklim değişikliklerine sebep olmaktadır. Ekolojik denge bozuluyor. Turizm olumsuz yönde etkilenmektedir. Bunun gibi sayfalar dolusu yazılacak sebebi var. Ama bizim olayın ciddiyetini kavrayıp dikkatli ve hassas davranmamız gerekiyor.
Aşırı sıcaklar iklim değişikliğini de etkiliyor. Ekolojik denge bozuluyor ve mevsimler değişiyor hayatımızdaki denge de buna bağlı olarak değişiyor. Aslında dikkatle baktığımızda ağaçların hayatımızda ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu kavrayabiliriz. Ormanlarımızı koruyalım. Geleceğimizi koruyalım.