Tekirdağ, Trakya'nın tarihi mirasını yansıtan birçok eşsiz mekana ev sahipliği yapmaktadır. Bu güzel şehir, zengin tarihi ve kültürel zenginlikleriyle keşfedilmeye değer bir destinasyondur. Tekirdağ'ın zengin tarihine göz atmak isteyenler için Tekirdağ'ın Tarihi Yerleri listesini sunuyoruz. Tekirdağ, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle büyüleyici bir şehir. İşte Tekirdağ’ın tarihi yerlerinden bazıları:

TEKİRDAĞ ARKEOLOJİ VE ETNOGRAFYA MÜZESİ

Şehir merkezinde Rakoczi Ferenc Sokak üzerinde bulunan Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ne ulaşım Hüseyin Pehlivan Caddesi üzerinden sağlanmaktadır. Merkezi konumu ile, taksi ve yürüyerek ulaşım da rahattır.

Eski Vali Konağı binasında hizmet veren müze, 1920’li yıllardan kalma, Osmanlı mimari anlayışını yansıtan etkileyici bir tarihi mekandır.

Tekirdağ ve Trakya’nın tarihine bir bakış sunan Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde hem arkeolojik hem de etnografik toplamda 25 bin eser sergilenmektedir. Sergi alanları arasında en çok dikkat çeken bölüm ise, M.Ö 4. Yüzyılın sonlarına kadar uzanan tarihli mezar höyüğü ve etnografik eserlerin sergilendiği bölümdür.

Müzede, Bizans Dönemi’nden kalma eşyalar, heykeller, süs eşyaları, Osmanlı’dan kalma yöresel kıyafetler ve el işleri gibi tarihin farklı dönemlerine ışık tutan pek çok eser sergilenmektedir. Müzenin bahçesinde yer alan heykeller de görülmeye değerdir.

Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Pazartesi günleri hariç 17:00’e kadar ziyarete açıktır. Giriş ücretsizdir.

RAKOCZİ MÜZESİ

Vali Konağı Caddesi üzerinde, Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi ile komşu olan Rakoczi Müzesi, şehirde Türk-Macar dostluğunun simgeleyen özel bir tarihi mekandır.

Şehir merkezindeki müzeye ulaşım, Hüseyin Pehlivan ve Vali Konağı caddeleri üzerinden sağlanmaktadır. Merkezi konumu ile toplu taşıma, taksi ve yürüyerek ulaşım da rahattır.

1700’lü yıllarda burada yaşayan eski Macar Prensi Rakoczi Francis’in anısına hizmete açılan müze, şehrin görülmeye değer tarihi mekanlarındandır. Koleksiyonunda, Rakoczi’ye ait kişisel eşyalar, eski savaş dönemlerinden kalma silahlar, eski belgeler, mektuplar ve portreler yer almaktadır.

Rakoczi Evi olarak da bilinen bu etkileyici müze, nostalji kokan atmosferi ve Macar-Türk dostluğunu simgelemesi ile Trakya tarihinde de özel bir yere sahiptir. Her köşesi tarih kokan ve Macar tarihine kısa bir bakış sunan müze, Tekirdağ’a gidildiğinde mutlaka görülmesi gereken bir yerdir.

Müze, Pazar ve Pazartesi günleri hariç 09:00 ile 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

Rakozci Müzesi

RÜSTEM PAŞA CAMİ

Tekirdağ il merkezinde Ertuğrul Mahallesi’nde bulunan Rüstem Paşa Cami, bir Mimar Sinan eseridir. Ulaşım, Mimar Sinan Caddesi üzerinden sağlanmaktadır. Merkezi konumu ile otobüs, taksi ve yürüyerek ulaşım da rahattır.

Osmanlı İmparatorluğu döneminin önemli mimari Mimar Sinan’ın eserlerinden biri olması ile özel bir yeri olan cami, 1500’lü yılların ortalarında inşa edilmiştir. Orijinali, bir cami kompleksidir ancak bazılarının yalnızca kalıntıları günümüze ulaşmıştır.

Caminin yan tarafında, eskiden bir medrese de bulunuyordu. Medrese, günümüzde bir alışveriş hanı olarak hizmet vermektedir. Ayrıca, masif mermerden yapılmış bir çeşmesi de bulunmaktadır.

Görsel olarak Mimar Sinan’ın en etkileyici eserlerinden biri olmasa da, tarihi ve nostaljik atmosferi ile Tekirdağ’da görülmeye değer tarihi yapılardan biridir.

Rüstem Paşa Cami, günümüzde hala ibadete ve ziyarete açıktır. Ziyaret için herhangi bir ücret talep edilmemektedir.

SÜLEYMANİYE CAMİ

Çorlu ilçesinde bulunan Süleymaniye Cami, şehir merkezine 40 km uzaklıktadır. Ulaşım, Tekirdağ Lüleburgaz Yolu ve D-565 üzerinden sağlanmaktadır. Çorlu otobüsleri ile de gidilebilir.

14. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle inşa edilen bu tarihi cami; yuvarlak kemerli, kesme taştan yapılmış, kasnak kubbeli bir camidir. Tek şerefeli ve altı minaresi bulunan caminin avlusunda bulunan çeşme de günümüze kadar gelmeyi başarmıştır.

Çorlu Meydanı’nda bulunan cami, küçük olmasına rağmen estetik açıdan oldukça etkileyicidir. Osmanlı’nın yüksek estetik anlayışını yansıtan Süleymaniye Cami, namaz vakitleri dışında ziyarete kapalıdır.

NAMIK KEMAL EVİ

Şehir merkezinde Eskicami-ortacami mevkiinde bulunan Namık Kemal Evi’ne ulaşım Mimar Sinan Caddesi üzerinden sağlanmaktadır. Merkeze 1 km uzaklıktaki bu tarihi yapıya, otobüs ve taksi ile de kolayca ulaşım sağlanabilir.

Tekirdağ’da dünyaya gelen Namık Kemal’in anısına yapılan bu tarihi ev, şehirde ünlü şairin adını taşıyan yapılardan yalnızca biridir. Tekirdağ’da, Namık Kemal’in adını taşıyan bir üniversite ve farklı mekanlar da bulunmaktadır.

Şair olmasının dışında, bir gazeteci ve sosyal reformcu da olan Namık Kemal’in adını taşıyan ve 19.yüzyıldan kalma ahşap bir evde bulunan bu tarihi müzede, eski Tekirdağ fotoğrafları, Atatürk fotoğrafları, tarihi objeler, hediye edilmiş tarihi eşyalar, Tekirdağ tarihini yansıtan objeler de sergilenmektedir. Tekirdağlıların bağışladığı eski eserlerden oluşan müzede, Namık Kemal’in daktilosu gibi özel eserler bulmak da mümkündür.

Namık Kemal Evi, Pazar günleri ziyarete kapalıdır. Diğer günlerde 09:00 ile 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

Namık Kemal Evi

HORA FENERİ

Tekirdağ’ın Şarköy ilçesinde bulunan Hora Feneri, merkeze 45 km uzaklıktadır. Ulaşım, Mürefte- Barbaros Yolu üzerinden sağlanmaktadır. Merkezden kalkan Şarköy otobüsü ile de gidilebilir.

1860 yılında Fransız mühendisler tarafından inşa ettirilen Hora Feneri, asırlık bir fener olarak bir tepenin üzerindeki varlığını korumaktadır. Marmara Denizi’nden geçen gemilerin rotalarını aydınlatmaya devam eden bu tarihi fener, Osmanlı’dan günümüze ayakta kalan eşsiz bir tarihi yapı olarak kabul edilmektedir.

Toplamda 20 dakikada kendi etrafında dönen Hora Feneri, deniz seviyesinden 50 metre yüksekliktedir. Işığı, 20 deniz mili kadar uzağa ulaşabilmektedir. Fransız mimarlar tarafından Fransa’dan getirilen özel malzemelerle inşa edilmiştir. Geçmişte benzinle aydınlatılan fener, artık elektrikle çalışmaktadır.

Şarköy’ün simgesel yapılarından biri olan fener, özellikle zorlu hava koşullarında gemilere rehberlik etmeye devam etmektedir.

Hora Feneri, kıyı emniyeti tarafından kontrol edilmektedir ve ziyarete kapalıdır. Etkileyici manzaralar sunan bir tepenin üzerinde duran fener, görkemli yapısı ve köklü tarihi ile dışarıdan görülmeye de değerdir.

ÇORLU KALESİ

Çiçek açan lavanta bahçeleri ziyaretçilerini ağırlıyor Çiçek açan lavanta bahçeleri ziyaretçilerini ağırlıyor

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde bulunan Çorlu Kalesi, merkeze 40-45 km uzaklıktadır. Ulaşım, Tekirdağ- Lüleburgaz Yolu ve D-565 üzerinden sağlanmaktadır. Çorlu otobüsleri ile ulaşım sağlamak da mümkündür.

Tekirdağ ve Trakya tarihinde özel bir yere sahip olan Çorlu Kalesi’nin tarihi Bizans İmparatorluğu’na kadar uzanmaktadır. Koruma amacıyla inşa edilen bu tarihi kale, Osmanlı tarafından da kullanılmıştır.

Yapı ve mimari olarak güzel bir ortam sunan kale, doğal yolla bozulmuş ve ne yazık ki belediye tarafından ilgi görmemektedir. Çevre koşullarından fazlasıyla etkilenen kalenin bakımsız bir görüntüsü olsa da, tarih kokan dokusu ile kalıntıları uzaktan görülebilir.

Kalenin bulunduğu konum çok güvenli kabul edilmediğinden, tek başınıza gitmemeniz önerilmemektedir.

ULAŞ KÖPRÜSÜ

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde Ulaş Mahallesi’nde bulunan Ulaş Köprüsü, şehir merkezine 50 km uzaklıktadır. Ulaşım, Tekirdağ- Lüleburgaz Yolu ve D-565 üzerinden sağlanmaktadır.

Meriç Nehri’nin uzantılarından biri olan Ergene Nehri üzerinde bulunan ve Osmanlı Dönemi’nde kesme taştan yapılan bu tarihi köprünün, günümüzde yalnızca 5 kemeri toprağın üzerindedir. İnşa edildiği dönemde, Ergene Nehri’nin geçişini sağlayan bu köprü, günümüzde kullanılmamaktadır.

Köprünün üzerinde, H. 1262 yazmaktadır. Bu da, miladi takvime göre 1800’lü yılların ortalarında inşa edildiğine işaret etmektedir.

Bu taş kemerli köprü, günümüzde kullanılmasa da, hem nostaljik görüntüsü hem de tarihi atmosferi ile görülmeye değerdir.

KIRKGÖZ KÖPRÜSÜ

Çorlu ilçesine bağlı Kırkgöz Köyü’nde bulunan Kırkgöz Köprüsü, şehir merkezine 40 km uzaklıktadır. Ulaşım, D-565 üzerinden sağlanmaktadır.

Roma döneminde inşa edildiği düşünülen bu tarihi köprü, taş kemerli bir köprüdür. Yuvarlak kemerli olarak inşa edilen köprü, Bizans döneminde ve ardından Osmanlı döneminde de kullanılmış olması ve günümüze kadar ulaşmış olması ile tarihi açıdan oldukça değerlidir.

Köprü, Kırkgöz Köyü yerlileri tarafından günümüzde hala kullanılmaktadır.

THZOLUS ANTİK KENTİ

Çorlu ilçesinde bulunan Thzolus Antik Kenti, şehir merkezine 45-50 km uzaklıktadır. Ulaşım, Tekirdağ- Lüleburgaz Yolu ve D-565 üzerinden sağlanmaktadır.

Antik bir Frig kenti olan Thzolus’un tarihi M.Ö 1000’li yıllara kadar uzanmaktadır. Bir koloni kenti olan Thzolus, önce Pers Egemenliği, ardından Roma, Bizans dönemlerinde kullanılmıştır. Bizans İmparatorluğu döneminde Tribiton Kenti olarak bilinmesi, şehrin peyniri ile ünlendiğini göstermektedir.

Thzolus Antik Kenti, farklı medeniyetlerin ardından 14. yüzyılda Osmanlı’nın hakimiyetine girmiş ve Çorlu ismini almıştır. Antik kentin kalıntıları, bugün Tekirdağ’daki arkeoloji müzesinde görülebilir.

TARİHİ ÇORLU EVİ

Çorlu ilçesinde Cemaliye mevkiinde bulunan Tarihi Çorlu Evi, şehir merkezine 40 km uzaklıktadır. Ulaşım Tekirdağ- Çorlu yolu üzerinden sağlanmaktadır. Toplu taşıma ile gitmek için, merkezden kalkan Çorlu otobüsleri kullanılabilir.

Günümüzde bir müze olarak hizmet veren bu tarihi ahşap yapı, yaklaşık iki asırlık bir tarihe sahiptir. İnşa edildiği dönemin mimari özelliklerini yansıtan Tarihi Çorlu Evi’nde, eski Tekirdağ’ın ev düzenlemeleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

Etnografik eserlerin de yer aldığı sergi bölümü de oldukça ilgi çekicidir.

Tarihi canlandıran nostaljik bir yapı içerisinde ziyaretçilerini ağırlayan Tarihi Çorlu Evi, haftanın her günü 10:00 ile 16:00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Ziyaret için ücret talep edilmemektedir.

Tarihi Çorlu Evi

MELEN MANASTIRI

Süleymanpaşa ilçesinde Değirmenaltı mevkiinde Melen Bağları içerisinde bulunan Melen Manastırı, şehir merkezine 6,7 km uzaklıktadır. Ulaşım, Fatih Sultan Mehmet Bulvarı üzerinden sağlanmaktadır. Merkeze yakın konumu ile dolmuş ve taksi ile de gidilebilir.

Pers kralının baskıları sonucunda M.Ö 6.yüzyılda Samos Adası’ndan gelen İyon kolonileri, bu bölgeye gelerek Traklarla birlikte yaşamaya başlamıştır. Bu sayede ticaret başlamış ve şarap da bir değer bulmuştur.

O zamanlar Ganohora olarak bilinen bu bölgede, çeşitli Artemis ve pagan tapınakları inşa edilmiş, daha ileriki yıllarda da manastırlar yapılmıştır. Melen Manastırı, o dini yapılardan biridir. Şarap yapılan ve aynı zamanda yetimler okulu olarak da geçen bu manastırda yapılan şaraplar, gemilere yüklenerek İstanbul’a gönderilmiştir.

Umberto Eco da, kitaplarında Ganohora şaraplarından bahsetmiştir.

Şarap yapılan bu manastır, günümüzde de bir şarap imalathanesinin içerisinde bulunmaktadır. Bugüne kadar varlığını korumayı başaran Melen Manastırı, Melen Bağları’na gidilerek ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.

Melen Bağları’na gidildiğinde, şarap tadımı yapmak da mutlaka yapılması gerekenler arasındadır.

ST. İOANNİS THEOLOGOS MANASTIRI

Şarköy ilçesine bağlı Hoşköy mevkiinde bulunan St. İoannis Theologos Manastırı, şehir merkezine 45-50 km uzaklıktadır. Ulaşım, Mürefte Barbaros Yolu üzerinden sağlanmaktadır. Hoşköy’e ulaşım sağlayan otobüs ve servis seçenekleri de mevcuttur.

1800’lü yılların ortalarında burada yaşayan Rumlar için inşa edilen St. İoannis Theologos Manastırı, günümüzde yeniden metropolit atanması ile tekrar kullanıma açılmıştır. Manastırda, bazı özel günlerde ayinler de yönetilmektedir.

St. İoannis Theologos Manastırı, haftanın her günü ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.

Muhabir: Burak Dalkıran