Tekirdağ, yaklaşık 6.000 yıllık bir yerleşim geçmişine sahip olup, Anadolu ile Balkanlar arasındaki stratejik konumu nedeniyle birçok medeniyetin etkisi altında kalmıştır. İşte Tekirdağ’ın tarihine kısa bir bakış…

TEKİRDAĞ’IN TARİHİ

Antik Dönemler: Tekirdağ’ın tarihi, Kalkolitik Çağ’a kadar uzanır. Şarköy ilçesindeki Güngörmez ve Güneşkaya Mağaraları ile Marmara Ereğlisi’ndeki Toptepehöyük’te bu döneme ait buluntulara rastlanmıştır1. İlk Tunç Çağı’nda yoğun yerleşim izleri görülmüştür.

Grek ve Pers Dönemi: M.Ö. 7. yüzyılda Grek kolonileri Trakya’nın Marmara kıyılarında kentler kurmuş ve bölgeyi ticarete açmıştır. M.Ö. 514-513 yıllarında Pers Kralı Darius’un İskit Seferi sonrasında Trakya, Pers egemenliğine girmiştir.

Roma ve Bizans Dönemi: M.S. 46 yılında Roma İmparatoru Claudius, Trakya’da bir Roma eyaleti kurmuştur. Trakya, Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla Doğu Roma İmparatorluğu’nun bir parçası olmuştur.
Osmanlı Dönemi: 1354 yılında Süleyman Paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetleri Gelibolu’ya çıkarak Trakya’yı fethetmeye başlamıştır. 1357’de I. Murat, Tekirdağ ve Çorlu’yu Osmanlı topraklarına katmıştır.

Cumhuriyet Dönemi: Tekirdağ, 1923 yılında il merkezi olmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra, 1927 yılında Tekirdağ adını almıştır. Tekirdağ’ın zengin tarihi, birçok medeniyetin izlerini taşımaktadır ve bu da şehrin kültürel mirasını oldukça değerli kılmaktadır.

TEKİRDAĞ ARKEOLOJİ VE ETNOGRAFYA MÜZESİ

Tekirdağ şehir merkezinde bulunan bu müze, Osmanlı döneminden kalma eski Vali Konağı binasında hizmet veriyor. Müze, Tekirdağ ve Trakya’nın tarihine ışık tutan arkeolojik ve etnografik eserlerle dolu. Sergilenen eserler arasında Bizans döneminden kalma eşyalar, heykeller, Osmanlı dönemine ait yöresel kıyafetler ve el işleri bulunuyor.

E T N O G R A F Y A

RAKOCZİ MÜZESİ

Vali Konağı Caddesi üzerinde yer alan Rakoczi Müzesi, Macar Prensi II. Rakoczi Ferenc’in anısına açılmıştır. Müze, Rakoczi’ye ait kişisel eşyalar, eski savaş dönemlerinden kalma silahlar ve belgelerle dolu. Bu müze, Türk-Macar dostluğunun simgesi olarak da önemli bir yere sahiptir.

R O C K Z İ

RÜSTEM PAŞA CAMİİ

Mimar Sinan’ın eserlerinden biri olan Rüstem Paşa Camii, Tekirdağ il merkezinde yer alıyor. 1500’lü yılların ortalarında inşa edilen cami, Osmanlı mimarisinin görkemini yansıtıyor. Merkezi konumu sayesinde ulaşımı oldukça kolay.

NAMIK KEMAL EVİ

Türk edebiyatının önemli isimlerinden Namık Kemal’in doğduğu ev, günümüzde müze olarak hizmet veriyor. Namık Kemal Evi, şairin hayatına ve eserlerine dair birçok bilgi ve belgeyi barındırıyor.

HORA FENERİ

Şarköy ilçesinde yer alan Hora Feneri, 1861 yılında inşa edilmiştir. Deniz feneri, Marmara Denizi’nin muhteşem manzarasını sunuyor ve ziyaretçilerine huzur dolu anlar yaşatıyor.

Hora Feneri̇

ÇORLU KALESİ

Çorlu ilçesinde bulunan bu kale, Bizans dönemine ait kalıntılarıyla dikkat çekiyor. Tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan kale, günümüzde de ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.

SÜLEYMANİYE CAMİİ

Osmanlı İmparatorluğu’nun ihtişamını yansıtan Süleymaniye Camii, Tekirdağ’ın önemli dini yapılarından biridir. Caminin mimarisi ve iç dekorasyonu, ziyaretçilerini büyülüyor.

TEKİRDAĞ ŞEHİTLER ABİDESİ

Çanakkale Savaşı sırasında yaralı askerlerin tedavi edildiği Tekirdağ’da, şehit düşen askerler için yapılmış olan bu abide, 1952 yılında ziyarete açılmıştır. Abide, şehitlerin anısını yaşatmak için önemli bir simge olarak kabul ediliyor.

Muhabir: Barış Karapaça