30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları kapsamında fener alayı düzenlendi. Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay ve binlerce kişi ellerinde fenerlerle birlikte Çerkezköy 6. Kültür ve Sanat Festivali kapsamında Duman’ın sahneye çıkacağı Kentpark’a kadar yürüdü.
Burada Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, coşkulu bir konuşma yaptı. Akay, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bir Ağustos gecesi, ay, hilal gibi, bir yanıp bir sönüyordu. Bir Ağustos gecesi, hiç kimse ne olacağını, nereye varacağını bilmeden yeni bir sabaha uyanıyordu. Sisli bir Ağustos sabahı; herkes, hepimize yetecek küçücük bir kıvılcımı bekliyordu. Çorak bir ovada, bozkırın derinliklerinde betondan fışkıran, sapsarı çiçekler açan, her şeye meydan okuyan ayçiçekleri gibi, Bir büyük umuda, bin bir zorlukla göğüs gerenlerin, büyük bir umuda inatla, ısrarla, gayretle tutunanların, bir büyük umudu, her şeye rağmen, pes etmeden geleceğe taşıyanların, 4 yıllık bir mücadeleyi zafere ulaştırmaya çabalayanların, olmazı oldurmaya çalışanların, imkansızı yok sayanların, kocaman yürekleri ile en önde koşanların hikayesi.
“BİR MUAZZAM ESERİN HİKAYESİ 30 AĞUSTOS”
Bir devrin battığı yerde, yep yeni bir devri sil baştan yazan kahramanların hikayesi. Özgürlük ve bağımsızlık için, yeniden kavuşabilmek için, sevdikleriyle vedalaşanların, geriye dönmeyi düşünmeden ölüme koşanların hazin hikayesi. Bir neslin varlığı için, koskoca bir neslin yok oluşunu görenlerin hikayesi. İnebolu’dan Ankara’ya kilometrelerce sırtlarında cephane taşıyanların, kağnı ile yol almaya çalışanların, dünyanın en genç ordusunun kadını erkeği ile birbirine inanarak milletini peşine taktığı, Dünyanın en cesur komutanının cephenin en önünde yürüdüğü, Bir muazzam eserin hikayesi 30 ağustos. Varımız yoğumuz bundan ibaret yapmayalım diyenlere; o zaman kesin sonucu bununla almak zorundayız diyebilen, yeri geldiğinde “tarihe ve millete karşı sorumluluk benimdir” diyerek yolundan asla dönmeyen, cesur, kararlı bir büyük devrimcinin hikayesidir 30 ağustos.
“BİRBİRİMİZE TUTUNARAK VAR OLDUK”
102 yıl sonra o büyük devrimcinin izinde, aynı cesaretle, aynı azimle, aynı kararlılıkla buradayız, yan yanayız. Bir asır sonra bugün, tarihin bizim üzerimize yüklediği sorumluluk ile buradayız. Dünyanın en cesur komutanına, o büyük devrimciye vefa borcumuz olduğu için burada, bu meydandayız. 105 yıl evvel başlayan milli mücadele, kurtuluşun mührü kuruluşun anahtarı büyük taarruz ile zaferle taçlandığında, doğu batı kuzey güney demeden, hepimizin ataları aynı acıları, aynı çileleri çekti. Bu vatan toprağı için yan yana canlarını verdi. Bugün, ayırmak isteyenlere, ayrıştırmak isteyenlere, karşı karşıya getirmek isteyenlere inat biriz, beraberiz, yan yanayız, omuz omuzayız. Birbirimize tutunarak var olduk, birbirimize sımsıkı tutunarak bugünlere vardık.
DAHA DA GÜÇLENECEĞİZ, DAHA DA BÜYÜYECEĞİZ
Şimdi vazifemiz, bu vatan için dökülen kanları, giden canları, öksüz kalan çocukları, kaybolan sevdaları, unutmayacağız, unutturmayacağız. Şimdi vazifemiz; Şehit Sancaktar’ın bize emanet bayrağını sonsuza kadar taşımaktır. Şimdi vazifemiz, çocukların, gençlerin, milletin bayramlarını aynı coşku ve heyecan ile el ele geleceğe taşıyacağız. Daha da güçleneceğiz, daha da büyüyeceğiz. Bu milletin kaderini sil baştan çizen, bir milleti küllerinden yeniden doğuran, bir büyük komutana, bir büyük devrimciye vefamızı daha çok çalışarak, daha çok çalışarak, bu vatanı aydınlık yarınlara taşıyarak göstereceğiz.
ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN
Selam olsun bu toprakları bize vatan yapan kahraman şehitlerimize. selam olsun, bize bugünleri armağan eden, yolumuzu aydınlatan, bitmeyecek tükenmeyecek sevdamızın her gün bir kat artan saygımızın baş kahramanına Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüze. Minnetle, şükranla, saygıyla Zafer bayramımız kutlu olsun.”
